Kepçe kulak, işlevsel olmayan, salt 'estetik' bir sorundur. Ancak bazen bu sorun çok ciddi bir psikolojik travmaya dönüşebilir. Bildiğimiz gibi çocuklar birbirlerine karşı 'acımasız' olabilmektedir. Dolayısı ile kepçe kulağı olan ve arkadaşları tarafından sürekli alay konusu olan bir çocuk kulaklarını kafasına takabilir, arkadaş gruplarına giremeyebilir ve kendisini izole edebilir. Bu haliyle kepçe kulak 'sosyal' bir sorun haline gelebilir. Erişkin çağda ise uzattığı saçlarla sürekli kulaklarını örtmeye çalışan bir kadın hastanın ameliyatla kulakları düzeltildiğinde yüzünde bir gülümsemeyle 'Artık saçımı toplayabilirim ya da kısa kestirebilirim' demesi bizleri de mutlu etmektedir.
Kepçe kulak, kulağın kafadan yana doğru aşırı açık olduğu deformiteye verilen addır ve bazı başka faktörler de katkıda bulunsa da en önemli nedeni tıp dilinde 'antheliks' olarak adlandırılan kulak kıvrımının gelişmemiş olmasıdır. Genellikle çift taraflı olarak rastlansa da tek taraflı ya da asimetrik de olabilir. Normalde kulak kepçesi 5 yaşında erişkindeki boyutunun %90'ına ulaşır. Yukarıda söz ettiğim psikolojik etkenler de göz önüne alındığında çocuklar için ideal olan 5 yaşından sonra ve mümkünse ilkokul öncesi kepçe kulağın ameliyatla düzeltilmesidir.
Kepçe kulak ameliyatları erişkinde genel ya da lokal anestezi ile yapılabilse de çocukta sadece genel anestezi ile gerçekleştirilir. Bu ameliyat için birçok yöntem tarif edilmiştir. Kulağın özelliğine göre bazı modifikasyonlar eklesem de benim kullandığım temel yöntem 'Mustardé' yöntemidir. Bu teknikte kulak arkasından bir miktar cilt çıkarılır, kulağın kepçeliğinin giderilmesi için kalıcı dikişlerle antheliks kıvrımı oluşturulur. Bu süreçte kulağa önden de ufak bir kesi ile yaklaşılıp kıkırdak zayıflatılabilir, böylece atılan dikişlere karşı direnç azaltılır. Ek olarak kulağın kafaya yaklaşması için kulağın üzerine oturduğu 'mastoid kemik' zarından geçen bir dikiş kullanılabilir. Hastanın kulak arkasındaki kesi yeri eriyen dikişlerle kapatılır. Gerekli ise aynı işlem karşı kulağa da uygulanır. Kulak kıvrımlarına oturan yağlı-gazlı bezlerle başlanarak kulak pansumanı yapılır, kulak kapatılır.
Ameliyat sonrası ertesi gün pansuman açılarak kulak kontrol edilir. Tekrar kapatıldıktan sonra birinci haftanın sonunda kulak açık bırakılır. Kulak arkasındaki dikişler üzerine antibiyotikli merhemler sürülebilir. Hastaya mümkün olduğunca tenisçi bandı kullanması önerilir. Bu kulak kepçesinin getirildiği pozisyonda kalmasına destek olmak içindir.
Kepçe kulak ameliyatlarından sonra ortaya çıkabilen komplikasyonlar arasında kanama, kulakta kan toplanması (hematom), enfeksiyon, cilt kaybı, kulağın kafaya aşırı yaklaştırılmasıyla oluşan eski telefon ahizelerine benzerliğinden ötürü telefon kulak deformitesi olarak adlandırılan görünüm, dış kulak girişinde daralma ve dikişlerin atmasıyla kepçe kulağın nüks etmesi sayılabilir. Söz konusu komplikasyonlar sık değildir. Bir nüks halinde hasta ikinci kez opere edilebilir.