Alerjik Nezle

Alerjik Nezle

Kaç tip alerjik nezle vardır ?

Mevsimsel alerjik nezle ve tüm yıl süeren alerjik nezle olarak başlıca iki çeşit alerjik nezle vardır. Bunlara çalışma ortamındaki alerjenlerden kaynaklanan 'Mesleki Alerjik Nezle' de eklenebilir.

Alerjik nezle (AN) nasıl oluşur ?

Alerjik nezle vücudun alerjen adı verilen bazı maddelere karşı duyarlı hale gelmesiyle birlikte bağışıklık sisteminin bir 'aşırı reaksiyonu' sonucunda ortaya çıkar.

AN'nin belirtileri nelerdir ?

AN'nin en önemli belirtileri uzun süren hapşırık, su gibi burun akıntısı, burunda kaşıntı ve burun tıkanıklığı olarak sıralanabilir. Bu hastalarda koku alma bozukluğu da olabilir.

AN'nin toplumdaki sıklığı nedir ?

AN'nin toplumda yaklaşık %10-20 oranında görüldüğü bilinmektedir.

Alerjinin kalıtımsal geçişi var mıdır ?

Anne veya babasında alerji olan bir çocukta alerji olasılığı artmaktadır. Bu olasılık her iki ebeveynin birden alerjik olması durumunda daha da artmaktadır.

AN diğer alerjik durumlarla beraber olabilir mi ?

Sonuçta bir insanda 'alerjik bünye' varsa, alerjik nezlenin yanı sıra ürtiker, astım gibi bazı başka alerjik durumlar da ortaya çıkabilir. Astımı olan hastaların yaklaşık %55-60'ında AN hastalığı varken AN'si olanların yaklaşık %15-20'sinde astım olduğu bildirilmiştir.

AN tanısı nasıl koyulmaktadır ?

AN tanısında en önemli tanı aracı öyküdür. Yani hastanın şikayetlerinin mevsimsel mi yoksa bütün sene mi var olduğu, kişinin hayatında taşınma, şehir değiştirme ya da kedi gibi bir evcil hayvan edinme sonrası mı ortaya çıktığı, bazı besinlerle alerjinin tetiklenip tetiklenmediği ve mesleki etkenler dikkatlice sorgulanmalıdır. Hapşırma, burun kaşıntısı, göz kaşıntısı, burun tıkanıklığı gibi yakınmalarla birlikte hastanın muayenesinde su gibi berrak bir burun ve geniz akıntısı, şiş ve soluk burun etleri tespit edilirse klinik olarak AN tanısı koyulmuş olur. Tanıyı desteklemek için cilt testlerinden ve kan testlerinden de yararlanılabilir.

Cilt testi nasıl yapılır ?

Cilt testi ön kol cildine özel bir aplikatör ya da lanset denilen ucu sivri bir aletle ufak noktalar açılıp bu noktalardan en sık rastlanan alerjiden sorumlu madde özleri verilerek yapılan bir testtir. Alerjik olunan maddeye karşı ciltte bir kızarma ve sertlik meydana gelir. Bu sertliğin çapı ölçülerek alerjinin boyutu hakkında fikir sahibi olunur. Çok küçük çocuklarda bu test uygulanmamaktadır. Aynı şekilde bu testten önce antihistaminik, imipramin gibi bazı ilaçların kullanılmaması gerekmektedir.

Kan testlerinde neler bakılır ?

Kan testinde 'Total IgE' denilen bir maddeye bakılabilir. Ancak bunun tanı değeri yüksek değildir. Örneğin parazitler de bu değerin yükselmesine neden olunabilir. 'Spesifik IgE'nin tespitinde kullanılan ve 'RAST testi' denilen bir test ile hastadan alınan kan kullanılarak hangi maddelerin alerji yaptığı tespit edilebilir. Ancak bu test maliyeti oldukça yüksek bir testtir.

RAST testi ne zaman yapılır ?

Cilt testinin yapılması mümkün olmadığı zaman ve alerji yapan maddenin tespiti önemli ise RAST testi kullanılabilir.

Cilt testi veya RAST testi ile alerjenin tespiti ne zaman önemlidir ?

Kişinin hangi alerjene (alerji yapıcı madde) karşı alerjisi olduğu tespit edilince o alerjenden sakınması mümkün olabilirse ya da aşı tedavisi planlanıyorsa söz konusu testler önemli hale gelebilir. Örneğin domatese karşı alerjisi olan bir hasta bunu bilirse, domatesten kaçınırsa vücudunda alerjik reaksiyonlar olmayabilir. Ancak ev tozu akarlarına karşı alerjisi varsa bundan kaçınmak o kadar kolay olamayabilir. Kişinin hangi maddeye karşı alerjisi olduğu tespit edilerek o maddeye karşı aşı tedavisi başlatılabilir.

Cilt testi negatif çıktı. Bu alerjik olmadığım anlamına mı geliyor ?

Cilt testinin pozitif çıkması kişinin alerjik olduğunu desteklerken negatif çıkması alerjik olmadığı anlamına gelmez.

Cilt testi yaptırmadan da tedavi olamaz mıyım ?

Daha önce belirttiğim gibi AN tanısında en önemli unsurlar hastanın dile getirdiği şikayetler ve muayene bulgularıdır. Söz konusu belirti ve bulgular AN düşündürüyor ve hasta tedavi seçimini ilaç tedavisinden yana yapıyorsa cilt testi olmadan da pekala ilaç tedavisi uygulanabilir.

AN tedavisinde hangi yöntemler vardır ?

AN tedavisinde ilk basamak, hastanın alerjenden kaçınmasıdır. Ancak bu çoğu zaman zor olabilir ya da mümkün olmayabilir. Örneğin ev tozu akarlarına karşı alerjisi olan hasta ne kadar 'titiz' olsa da, ne kadar piyasada satılan 'özel' elektrik süpürgeleriyle evinin temizliğini yapsa da bu alerjenden kaçınmak çok zordur. Aynı şekilde ilkbaharda havaya saçılan polenlerden sokakta yürürken kaçınmak zordur. Kedi tüyüne alerjisi tespit edilen hastaya durum açıklanınca çoğu zaman kedi sevgisi ağır basacak ve hasta kedisini bırakmak istemeyecektir, en azından ben meslek yaşamımda kedisini terk edeni pek görmedim! Bundan sonraki iki tedavi yöntemi kabaca ilaç tedavisi ve aşı tedavisi olarak özetlenebilir.

İlaç tedavisinde neler kullanılır ?

İlaç tedavisinin temeli alerjik reaksiyonda rol oynayan histamin, lökotrien gibi bazı maddelerin etkilerinin baskılanarak burundaki 'enflamatuvar' yani 'yangısal' durumun ortadan kaldırılması ya da azaltılması olarak özetlenebilir. Buradaki temel ilaçlar antihistaminikler, kortizon ve lökotrien antagonistleri adı verilen ilaçlardır.

Antihistaminikler genelde hap şeklinde kullanılır. Eskiden kullanılan antihistaminikler hastada uyku hali, dikkat dağılması yapabilirken yeni kuşak antihistaminklerin bu şekilde uykuya meyil yaratma etkileri çok azdır. Yine de 'uyutmadığı' bilinen bu antihistaminikler bazı hastalarda bünyesel farklardan ötürü uykuya meyil yaratabilmekte, bu durumda başka bir antihistaminiğe geçilebilmektedir. Antihistaminiklerin sprey şeklindeki formları da mevcuttur.

Kortizon içeren burun spreyleri uzun süreli kullanılabilir. Buradaki 'kortizon' lafı hastaları korkutmamalıdır. Söz konusu kortizon hap ya da iğne şeklinde olmadığı için doktor kontrolünde doğru kullanıldığında çok uzun süreler güvenle kullanılabilir. Spreyin doğru püskürtülme şekli hekim tarafından hastasına gösterilmelidir. Bu spreylerin nadiren burun kanaması ve burun orta duvarında delinme gibi yan etkileri bildirilmiştir ve bunların çoğu da yanlış kullanımdan kaynaklanmaktadır. Bir önemli konu da söz konusu yan etkileri en aza indirmek için burnun her gün deniz suyu içeren spreyler ya da diğer tuzlu solüsyonları içeren burun yıkama gereçleri ile yıkanmasıdır. Hap şeklindeki kortizona çok nadiren, örneğin alerjiyle birlikte burnunda polipleri olan bir hastada gereksinim olabilir.

Lökotrien antagonsitleri son yıllarda popüler hale gelen ilaçlardır. Özellikle astım-AN birlikteliğinde ya da antihistaminik-kortizonlu sprey tedavisiyle kontrol altına alınamayan çok şiddetli olgularda, burunda poliple birlikte seyreden olgularda ya da idame tedavisinde antihistaminiklerle yer değiştirerek kullanılabilirler.

Aşı tedavisi nedir ?

Aşı tedavisi alerji yaptığı tespit edilen maddenin vücuda belli aralıklarla verilmesiyle vücutta söz konusu maddeye bir duyarsızlaşma sağlamaya çalışılmasıdır. İlaç tedavisini istemeyen uygun olgularda denenebilir. Bu tedavinin başarısı birden fazla alerjen varsa düşmektedir. Uzun soluklu, yıllar sürebilen bir tedavidir. Maliyeti görece yüksektir ve başarı garantisi yoktur. Nadir görülse de iğne şeklinde uygulanan aşı tedavisinde 'anaflaktik reaksiyon' adı verilen ve acil müdahale yapılmazsa ölümcül olabilen bir durum ortaya çıkabileceği için aşı tedavisinin gerektiğinde acil müdahale yapılabilecek bir sağlık kuruluşunda yapılması önerilmektedir.

'Dil altı tedavisi' nedir ?

'Dil altı tedavisi', alerjen maddenin iğneyle değil dil altına damlatılmasıyla ya da bir şekere emdirilmesiyle uygulanan, yine vücudu alerjene karşı duyarsızlaştırma temeline dayanan bir tedavidir. 'Anaflaktik reaksiyon' gelişme olasılığı iğne şeklindeki tedaviye göre çok daha düşük olduğu, hasta evinde kendi kendine uygulayabildiği ve çocuklarda iğneye göre uygulama kolaylığı nedeniyle son yıllarda popüler hale gelmektedir. Aşı tedavisine yakın sonuçlar bildirilmiştir ama aşı tedavisinde olduğu gibi başarı garantisi yoktur.